İki Mahalle - Taraf Olmak - Ortak Meydan

Uzun zamandır Türkiye'de sadece iki mahalle arasında (AKP-CHP veya Erdoğan'ı sevenler-sevmeyenler) kavga varmış gibi bir görüntü var medyada ve toplumun içinde.. Gerçekten de, toplumun her tabakasında (en küçük ve önemli birimi olan "aile"lerde bile) böyle bir olguyu gözlemleyebiliyoruz.. Fakat politikadan uzak durmaya çalışan büyük bir kitle de mevcut, hem de azımsanmayacak derecede.. Seçimlerde oy kullanmayanların sayısındaki artış da bunu destekliyor zaten..

Herhangi bir partinin tarafı olmak istemeyenler de zaman zaman karşılaştıkları sorunları dile getirmek, ülkemizin ve geleceğimizin daha iyi olması adına eleştiriler sunmak istemektedirler.. Ancak maalesef ülke "iki kutuplu" bir döngüye o denli hapsolmuş durumda ki, tarafsızlar bile "iki mahalle"den birinin adamıymış gibi muamele görmek zorunda kalıyorlar.. Hal böyle olunca, iki mahalle de hem kendi içlerinde baskı politikaları uyguluyor, hem de bu şekilde birbirlerini kin ve nefret ile besleyip büyütüyorlar..

Sonuçta; ülkeye ve geleceğimize yazık edilmiş oluyor..

Ayrıca, göz önünde olan olmayan herkes, mahallelere göre tepkiler veriyor, "fikri hür vicdanı hür" olarak hareket edemiyor.. Böyle giderse, karakterli/şahsiyetli insanlar yerine bol bol iki yüzlü / çok yüzlü münafıklar yetişecek her yerde maalesef..

Mahalleler belki tarihe karışmayacak, hatta daha da kökleşecekler.. Varsın devam etsinler.. Ama şehrin meydanı, hepimizin ortak alanı.. Saygı ile birbirimizi dinleyip anlayabiliriz ortak meydanımızda, çeşmenin yanında, merkez cami avlusunda, çarşıda pazarda, sosyal olduğumuz her yerde..